Mudanya Mutlu Son Masaj Esra Hanım
Mudanya Mutlu Son
Mudanya Mutlu Son Fakat çok uzun bir süre eminus harpmak daima bir hata, yahut bir talihsizliktir, çünkü bu tür savaş bir zevk değildir, ancak her zaman bir işarettir. Her şeyin gerçek önemini alması sadece cominus savaşıldığında olur. Aşk savaşı bırakınca sonu gelmiş anlamına gelir. Ben derhal hemen hiç eminus cenkmadım ve bu nedenle sonda değil başlangıçtayım; silahlarımı çıkarıyorum.
Evet, ona meşru ve minik burjuva seçiminda sahibim, ama bu benim için hiçbir şey ifade etmiyor; benim çok daha saf fikirlerim var. Evet o benimle nişanlandı gerçekten, fakat bundan onun bana âşık olduğu sonucunu çıkarmak aldatmaca olur, çünkü o hiç de âşık değil. Onun meşru sahipliğini kazanmıştırm, fakat bir kızı yasal yönden sahiplenmeden de pekâlâ haiz olabileceğim biçimde sahip olmadım hemen hemen ona. Auf heimlich erröthender Wange Leuchtet des Herzens Glühen.
Mudanya Mutlu Son
Mudanya Mutlu Son Cordelia çay masasının yanındaki kanepede oturuyor, ben de yanındaki sandalyede. Bu konumlanma tarzında samimiyet var ama mesafe yaratan bir ayrılık da var. Pek çok şey devamlı konumlara bağlıdır; görmesini bilenler için elbet. Aşkın biroldukça konumlamaları vardır, bu birincisi. Doğa bu kızı iyi mi da görkemli donatmış; saf, yumuşak hatları, derin kadınsı masumluğu, berrak gözleri- her şeyi sarhoş ediyor beni.- Ona saygılarımı sundum. Bana doğru her zamanki şeklinde neşeyle geldi; gerçi biraz utangaç, birazcık kararsızdı; nişan, neticeta, ilişkimizi değiştirmeli, fakat bunun nasıl olacağını bilemiyor.
Elimi aldı, fakat her zamanki benzer biçimde gülümsemesiyle değil. Slmına, elini hafifçe, nerdeyse idraklanması olanaksız bir şekilde bastırarak karşılık verdim; nazik ve samimiydim ama sevdalı bir tavrım yoktu.- Çay masasının tarafındaki kanepede oturuyor, ben de tarafındaki sandalyede. Güzelleştirici bir ciddiyet, yumuşak bir sabah ışıması kaplıyor ortalığı. O sessiz, aslabir şey sükûnetini bozmuyor. Bakışlarım yavaşça üzerinde geziniyor, ama arzuyla değil; yoksa arsızlık olurdu bu. Bir an zarif bir halde yüzü kızarıp geçiyor, bir çayırın üzerinde yükselip giden bulut benzer biçimde. Bu kızarma ne anlama geliyor? Aşk mı? Özlem mi, umut mu, vehamet mu? Yüreğin rengi kırmızı olduğundan mi?
Son yorumlar