Mudanya Masaj Salonu Masöz Müge

Mudanya Masaj Salonu

Neyin var? Yüzün korkunç görünüyor.” “Metro istasyonlarının çıkışındaki duvarlarda pankartlar var: Biletiniz buraya kadar…” Jean-Pierre susuyordu; sözlerin yardımı, kim bilir içten bir atılımla karşılıklı iliÅŸkilerimizde, ona çocukluÄŸundan beri uymayı öğrettiÄŸim erkekçe saygı arasında duraksıyordu kuÅŸkusuz. aÅŸağı çöktüğünü duyumsuyordum. Jean-Pierre gözlerini kaldırdı. Dooley’nin yaptığı öneriyi ona sekiz gün önce haber vermiÅŸtim. Dooley ile görüştüm. Artık neye bel baÄŸlayabileceÄŸimi biliyorum. Ona güvenilmez. Sorumsuzun teki. Onunki tuhaflıktan da öte; hasta biri. Ne meydana getirdiÄŸim bilmediÄŸi benzer biçimde, ne söylediÄŸini de bilmiyor. SöylediÄŸine göre, Bologna’da halkı kışkırtmaya kalkışmış, inanılmaz bir kepazelik…” Mudanya Masaj Salonu

Mudanya Masaj Salonu

 

“Bilmiyor muydun? Gazetelerin hepsi yazdı.” Haftalardır bir tek gazete bile okumadığımın farkına vardım. “Sanırım herÅŸeyi yitirdim, Jean-Pierre.” OÄŸlumun yüz ifadesi öylesine katıydı ki, bir an babası olarak onunla gurur duydum: Ona iyi babalık etmiÅŸtim. Ona verdiÄŸim dersleri iyi bellemiÅŸ ve hayat karşısında kendini iyi donatmıştı. Bende yalnızca tutum ve ambalaj olan herÅŸey, onda özgün birer nitelik özelliÄŸi kazanmıştı. Kalemini elinden attı. Mudanya Masaj Salonu “Önerisini geri mi çekti?” “Hayır, ilgisi yok. Ne var ki o öneri benim için artık bir ÅŸey ifade etmiyor. Önemini yitirdi. Avukatlarının onun söylediklerine kulak asıp asmadıklarından bile emin deÄŸilim.” “Olacak ÅŸey deÄŸil bu. Almanlar iÅŸi yok pahasına götürecek. Seni uyarmıştım. Sen bugün trink para hâlâ iki milyar edersin, oysa onlar seni bu deÄŸerin üçte birine kapatıyorlar…”

 

“Biliyorum, biliyorum. Henüz imza atmadım.” “Artık çok geç. Gelecek ay iki yüz milyonluk bir ödememiz var…” “Battık ki battık; destek fonundan yararlanabiliriz hâlâ…” Mudanya Masaj Salonu “Evet, hisse baÅŸma bir frank verirler…” Ona arkadaşça bakıyordum. Bu saldırganlığı, bu düşmanlığı, bu nefret içinde debelenmeyi iyi biliyordum: çaresizlik… “Sakin ol, Jean-Pierre. Ayrıca bir daha hatırlatayım ki, annenin ve senin, ben ölünce alacağınız dört yüz milyonluk hayat sigortam var. “Oh, bırak tanrı aÅŸkına… Demir benzer biçimde sıhhatlisın sen her neyse ki. Sürmenaj geçiriyorsun. Sinirlerini tükettin.”