Mudanya Bayan Masöz Hizmetleri Esra
Mudanya Bayan Masöz
Mudanya Bayan Masöz Aziz Boniface 7. Yüzyıl gibi erken bir zamanda, Roma’ya göç eden rahibelerin nihayetinde yol kenarındaki genelevlerde çalışmaya başlamasından şikayet ediyordu. Bu durumda rahibe fahişelerin gelirlerinin ne yapılacağı meselesi doğuyordu. 15. Yüzyılın ortasında Franciscus de Platea bir tür çalışma kuralı getirip, rahibe fahişelerin gelirlerini manastırlarına göndermelerini ama manastırların da parayı kendilerine saklamamasını teklif etti.
Manastırlara da ellerine geçen parayı dini işleri desteklemekte kullanmaları söylendi. Sırf zevk olsun diye cinsellik icra eden rahibelerin sayısı da bir fazlaca fazlaydı. öteki evlenmemiş ama cinsel olarak aktif kadınlar gibi onlar da usulen fahişeydiler. Fransız teolog Jean Gerson “Yığınla rahibe genelev fahişesine dönüştü, ” diye yakınırken, onların bu işle para kazanmasından değil, çok sayıda ziyaretçiyi eğlendirmesinden bahsediyordu. İsviçreli vaiz Johaan Geiler von Kaisersberg, Strasbourg Katedrali’nde “kız kardeşinin gevşek bir rahibelik hayatı yaşamaktansa bir fahişe olmasını tercih ettiğini” beyan etmişti. Bunu söyleyerek genelevin manastırdan daha tercih edilebilir bulunduğunu ifade ediyordu. Venedik manastırları, başı derde girmiş veya aileleri çeyizlerini finanse edemeyen üst sınıftan kızların sığınma yerleriydi.
Mudanya Bayan Masöz
Mudanya Bayan Masöz Bundan dolayı eğitimli, cinsel açıdan olgun çoğu genç hanım, cinsel ilişkiye girmek için uygun şartlar oluşur oluşmaz sıyrılmayı planladıkları rahibelik alışkanlıkları ediniyorlardı. Sonuçta çok sayıda manastır fazlaca cazip yerler haline gelmişti. 14. Ve 15. Yüzyıllarda otuz üç tane Venedik manastırı, yasadışı cinsel faaliyetten dolayı yasal kovuşturma geçirmişti. Adı en kötüye çıkmış olan Sant’Angelo di Contorta Manastırı’nda şehrin en iyi ailelerinden kızlar bulunuyordu ve elli iki kere kovuşturma geçirmişti.Kötü şöhretli rahibe Liseta de Boura yine tekrar suçlanmıştı.
Hatta bir keresinde sevgililerinden birine genç bir bakireyi sunması vaka olmuş, sonunda da manastırdan atılmıştı. Bundan hiç gocunmayan kadın meşhur bir sosyete fahişesiyle birlikte yaşamaya başlayıp işine devam etmişti. Papa IV. Sixtus 1474’te, söz mevzusu manastırı kapatmaya çalıştı ama mekan izinsiz de olsa açıktı ve daha büyük problemler yarattı. Sonucunda bir barut deposuna çevrildi ve 1589’daki patlamadan sonrasında depodan geriye hiçbir iz kalmadı. Rahibe Liseta ve onun gibiler fahişe miydi? Evet fakat rahibe olarak hâlâ özel muameleye tabi tutuluyorlardı. Yalnızca kilise mahkemelerinin yasalarına bağlıydılar. Kilise mahkemelerinin bu döneme ilişkin kayıtları yitik fakat görünüşe bakılırsa rahibelere sert davranılmamıştı.
Son yorumlar